Reyhan Gürses

REYHAN GÜRSES
1961 yılında İstanbul’da doğan Reyhan Gürses 1987 yılında M.Ü.G.S.F Seramik Bölümünden mezun oldu. 1987-89 yıllarında Anadolu Üniversitesi’nde, 1990-96 yıllarında İstanbul Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 1991 yılında A.Ü.de yüksek lisansını, 1998 yılında M.Ü.’nde sanatta yeterliliğini tamamladı. Kişisel çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası 50’yi aşkın sanat aktivitesinde yer alan Gürses, halen yöneticiliğini yaptığı Eczacıbaşı VitrA Seramik Sanat Atölyesi’nde 1996 yılından bu yana tüm aktivite ve sergi orga










1981 yılında sanat eğitimine başladığı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 1987 yılında mezun oldu. 1990 yılında Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans, 1998 yılında ise Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden; sanatta yeterlik derecelerini aldı. 1987-1990 yılları arasında Anadolu Üniversitesi, KMYO Seramik Bölümü’nde, Öğretim Görevlisi olarak çalışan Gürses aynı görevi 1990-1996 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, TBMYO Seramik Bölümü’de sürdürdü. 1990-1997 yılları arasında aralıklarla Eczacıbaşı Karo Seramik Fabrikası için Karo Tasarımları yapan sanatçı, 1996 yılında üniversitedeki görevinden ayrılarak Eczacıbaşı, VitrA Seramik Sanat Atölyesi’nin yöneticisi olarak çalışmaya başladı. Sanatçı halen sürdürmekte olduğu
bu görevinin yanısıra M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nde ders vermektedir.
Sanatsal çalışmalarıyla bugüne kadar 40’ın üzerinde karma sergiye katılan Gürses’in iki kişisel sergisi bulunmaktadır. Bulgaristan, Yunanistan, Japonya, Almanya, Mısır, Küba, Arjantin, Letonya, Kore gibi ülkelerde çeşitli sanat etkinliklerine katılan sanatçı, sanata yaklaşımını “Duygusal Minimalizm” diye nitelendiriyor. Eserlerine duygu aktarabilmeyi çok önemsediğini söyleyen sanatçı izleyici ile işleri arasında duygusal bir bağ kurabilmenin en önemli kriteri olduğunu belirtiyor. Reyhan Gürses; Kişisel İzler 7 sergisinde yer alan “Duygusal Yöneticimiz ve Tutkularımızın Deposu Amigdala” adlı çalışmasında duygularımızın kalbimizde değil, aynı düşüncelerimiz gibi beynimizde oluştuğuna dikkat çekmek istiyor.